Siyasi Partilerde aranan hürriyetçilik ve istibdada karşı olmasıdır. O da bu zamanda Demokratlarda vardır. Demokratlar da ancak Demokrat Parti içinde demokrasiye hizmet edebilir. Adı hürriyetçi de olsa Irkçılığı ve İdeolojik felsefeyi kendisine amaç edinen partilerde demokrasiye, insan hak ve hürriyetlerine hizmet olmaz.
SORU:
Zübeyir abinin siyaset ile ilgili şu sözü nasıl algılamalıyız?
.....
"Mesleğimizde milletin ekseriyetinin hüsn-ü teveccühünü kaybetmiş, mazi olanlarla istikbale yürünmez. Onlarla kaybedecek zamanımız yoktur. Bizim dışımızda gelişen ve değişen şartlarda, Meydana gelen durumda ileriye bakarız..."
CEVAP:
Bu uydurmadır… Zübeyir Abi 1971'de vefat etti. O zaman böyle bir durum yoktu… DP ihtilalciler tarafından kapatılmıştı. AP DP'nin devamıdır diyip destekleyen Zübeyir abidir. Millet ekseriyetinin hüsn-ü teveccühünü kaybeden hangi partiye destek olan nurcular vardı da Zübeyir abi bunu demek zorunda kaldı?
Zübeyir Ağabey şöyle demiştir: "Biz Ahrarız Ahrar olanı destekleriz." Zübeyir Ağabeyin bu ifadesine yukarıdaki ilaveler yapılarak AKP desteklenmek istenmiştir. Daha önce de ANAP'ı destekleyenler aynı şeyleri söylüyorlardı. AKP ahrar mı ki onu desteklemek için Zübeyir abi adına bir çok yalan uyduruluyor?
Her parti kökenine bağlıdır. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri Ahrarları desteklemiş ve 27 sene CHP'nin İstibdad-ı Mutlak döneminde Kâzım Karabekir, Rauf (Orbay) Bey, Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, Refet (Bele) Paşa ve Adnan (Adıvar) Bey’in öncülüğünde, 17 Kasım 1924’te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Ali Fethi Okyar tarafından 12 Ağustos 1930'da kurulan Serbest Fıkra gibi partilere Hürriyetçi ve CHP'ye muhalif diye destek olmadığı gibi, 1950'den sonra kurulan Millet Partisi ve Hürriyet Partisi gibi partileri de dindarlar destekledi diye desteklemedi. Ancak Demokrat Parti için, içinde dindar olmayan pek çok dine lakayd insanlar olduğu halde "35 sene sonra Ahrarlar dirildi" diye DP'yi Ahrar, yani hürriyetçi görerek onu desteklemiştir. Zübeyir Abimiz de DP'nin devamı diye AP'yi desteklemiştir.
Siyasi Partilerde aranan hürriyetçilik ve istibdada karşı olmasıdır. O da bu zamanda Demokratlarda vardır. Demokratlar da ancak Demokrat Parti içinde demokrasiye hizmet edebilir. Adı hürriyetçi de olsa Irkçılığı ve İdeolojik felsefeyi kendisine amaç edinen partilerde demokrasiye, insan hak ve hürriyetlerine hizmet olmaz. Din ve Vicdan hürriyeti gelişmez. Zira onlar taraftırlar, taraf oldukları için Demokrasiyi, Hürriyeti ve Din Hürriyetini sadece kendileri ve kendi taraftarları için isterler. Kendilerin hürriyetçi, kendi dışındakilere baskıcı ve kutuplaştırıcıdırlar. Bu da ülkede kavgayı ve anarşiyi doğurur.
Bu sebeple bu gerçekleri Risale-i Nurdan ve Bediüzzaman'dan ders alan Zübeyir Gündüzalp "Mesleğimizde milletin ekseriyetinin hüsn-ü teveccühünü kaybetmiş, mazi olanlarla istikbale yürünmez" gibi sözleri söylemez. Zira bu söz Bediüzzaman'ın "Ahrarlar 35 sene sonra DP olarak dirildi" sözüne aykırıdır.
Günümüzde bu hakikatleri bilen Nur Talebelerinin Meşveret kararı da muhalefette olsa da TBMM dışında bırakılsa da "Demokrat Partiyi destekleme" yönündedir. Zira Bediüzzaman'ın buyurduğu gibi "Demokratlar 35 sene sonra dirilmiştir." Şu an baskı altındadır. Vazifemiz yeni bir dirilişi beklemek değil, dirilen ve baskı altında olanı destekleyerek o baskılardan kurtarmak ve TBMM'ye taşımaktır.