DİN
29.11.2023 11:29

Dinde İhlası Kazanmak

Mehmet Ali Kaya
Mehmet ALİ KAYA
Dinde İhlası Kazanmak

İyilik de Allah’tandır, kötülük de. Cennet de Allah’ındır, cehennem de. Allah’u Teala her ikisini de kudretiyle yaratmış ve oraya gidecek yolları, vasıtaları ve sebepleri de halk etmiştir. Sonra, insana hürriyet ve irade vermiş. Peygamberleri aracılığı ile oraya gidecek yolları ve amelleri göstermiştir.

Her hadise ve iş, Allah’ın iradesi ve izni ile cereyan eder. Hiçbir şey İlm-i İlahiden ve İrade-i İlahiden harice çıkamaz. Zira Yüce Allah buyurdu: “Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe sizler bir şey dileyemezsiniz.” (Tekvir Suresi, 29.)

İyilik de Allah’tandır, kötülük de. Cennet de Allah’ındır, cehennem de. Allah’u Teala her ikisini de kudretiyle yaratmış ve oraya gidecek yolları, vasıtaları ve sebepleri de halk etmiştir. Sonra, insana hürriyet ve irade vermiş. Peygamberleri aracılığı ile oraya gidecek yolları ve amelleri göstermiştir. Yine hikmeti gereği insanların istidat ve kabiliyetlerinin gelişmesini murat etmiş, dünyaya imtihan için göndermiştir. Bunun için insan dünyada hayatını devam ettirmek için mücahedeye, gayrete ihtiyacı olduğu gibi, ahireti cenneti kazanmak için çalışmaya, gayrete, ibadete ihtiyacı vardır.

Yüce Allah gönderdiği kitap ve peygamberlerle insanların yaradılış gayesini, vazifelerini rızasına sebep olacak amelleri göstermiştir. Hayırlı amellere rızası vardır, şerli amellere rızası yoktur. Cennet, Allah’ın rızasını kazanacak amelleri işleyenler içindir. Yoksa hiç kimse Allah’ın dilemediği iradesi dışındaki ameli işleyemez. Allah’ın günaha, küfre rızası yoktur. Ama küfrü ve günahı dilemiş ve iradesi ile Allah’tan bunu isteyenlere Allah müsaade etmektedir. Zira her şeyin yaratıcısı O’dur.

Allah cehennemi de cehenneme gidecek yolu da nefis ve şeytanı da her türlü lehviyatı da yaratmıştır. Aklı, iradesi ve mücadele gücü zayıf olan emr-i ilahiye uygun davranmayan ve Allah’ın rızasını aramayan insanlar nefis ve şeytana uyarak istidat ve kabiliyetlerini öldürerek, Allah’ın emrine, ahiretine hıyanet ederler. Neticede layık oldukları cehenneme giderler.

Allah’ın rızasını kazanmak kolay değildir. Zira Bediüzzaman’ın iradesiyle “Cennet ucuz değil, mühim fiyat ister; Cehennem dahi lüzumsuz değildir.” Bunun için peygamberimizin ve evliyaların hayatlarına bakmak yeterlidir. İbrahim Ethem (ks) dediği gibi: “Allah rızasını saraylarda ve atlas döşeklerde aramak dam üstünde deve aramaya benzer.”

Allah rızası meşakkatle, sıkıntıda, gayrettedir. “Meşakkat gıdamızdır” diyen Zübeyir Gündüzalp bunu ne güzel ifade eder.        

Allah rızasını arayan halkın rızasına tenezzül etmez. Bediüzzaman Allah için nelere katlandı. Halka, dine, devlete, millete hizmet için neler yapmadı? Peki nasıl mukabele gördü? Esaret, sürgün, hapis, hakaret, zehirlenme ve öldürülme teşebbüsleri... İdamı için divan-ı harbler kurulmadı mı?

Allah rızasını arayanlar “Hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmemelidirler.” Çünkü “Hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilmemek gerekir.” Bu ise ihlasın gereğidir.

Peygamberimiz (asm) buyurdular: “İnsanlar helak oldular; ancak ilmiyle amel edenler kurtuldular. İhlaslı olanları ise çok çetin imtihanlar beklemektedir.” (Keşfu’l-Hafa, 182.)

Bilhassa dini vazifeleri insanlara hatırlatmakla vazifeli olan ve ulema sınıfından sayılan kimselerin vazifelerini ihlasla yapmaları gereklidir. Dini vazifeleri geçim ve maişet vasıtası yapmaları ihlası kırdığı için halk arasında tesirleri azalır ve imtiyazları kalmaz.

Dini vazifeleri tebliğde en önemli kural “Vazifemizi yapmak, vazife-i ilahiyeye karışmamaktır.” (Lem’alar, 182.) “Hidayet Allah’tandır. Vazifemiz tebliğdir.” Tebliğ vazifesinin dışında herhangi bir ücret ve başarı beklenmemelidir. Yüce Allah “Allah’ın ayetlerini az bir ücret mukabili satmayın.” (Bakara, 2:41.) “Size düşen ancak tebliğdir” (Maide Suresi, 99.) buyurmaktadır.

Vazifemiz en güzel şekilde tebliğdir. Hidayet Allah’tandır. Başarı, muvaffakiyet Allah’tandır. Kabul ettirmek Allah’ın hikmetine tabidir. Tebliğden vazgeçmek, ille de başarı beklemek ihlası bozar.

İman ve ihlas vadisinde tecdid görevi ile görevli olan Bediüzzaman Said Nursi, telif ettiği Risale-i Nur eserleriyle bu vazifeyi en güzel şekilde yapmış, vefatından sonra da bu görevi Risale-i Nur’un şahs-ı manevisine devrederek ahirete gitmiştir.

Bundan sonra bu vazifeyi Risale-i Nur talebeleri İman’ı tahkike çevirmek ve ihlası kazandırma vazifesini kıyamete kadar yapacaklardır. Muvaffakiyet Allah’tandır.

Youtube Kanalıma Abone Olun!

Düzenli olarak paylaştığımız videoları kaçırmayın.

Abone Ol