
Ne zaman Filistindeki Örgütler ve onlara destek olanlar Bediüzzaman’ın İman ve Kur’an Hizmetini esas alır ve silahı bırakıp “Manevi Cihad”a yönelirse o zaman müslümanların birliği sağlanır ve İsrail de bir anda gücünü kaybeder ve yok olur gider.
SORU:
Filistinlilerin davası dini midir? Milli midir? Üstadımızın aşağıdaki ifadeleri bize ne anlatıyor?
"Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için, her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeye müstehak olmuşlar. Fakat bu Filistin meselesinde; hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki enbiya-yı Benî İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin, o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle, bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından, çabuk tokat yemiyorlar. Yoksa, koca Arabistan'da az bir zümre hiç dayanamayacaktı, çabuk meskenete girecekti."
CEVAP:
Bediüzzaman Said Nursi hazretleri burada Filistinlilerin değil Yahudilerin dini hislerle hareket ederek Filistinlilere galebe çaldığını ifade etmektedir. Filistinliler dini hislerle hareket ederek Yahudilerle mücadele etmiş olsalardı kesinlikle Yahudilere galip gelirlerdi. Çünkü Peygamberimiz (asm) 40 sahabesi ile dünyanın 40 devletine meydan okuyup 40 sene içinde o zamanın en güçlü devletleri olan Bizans ve İran’a galip gelmiş, İran’ın bin yıllık saltanatını ve dinlerini yerle bir etmiş ve Bizansın Mısır, Kıbrıs ve Suriye ve Anadolu vilayetlerini ele geçirmiş, İstanbul’u kuşatacak kadar Bizansı köşeye sıkıştırmıştır.
Filistinliler öncelikle Sosyalizmi esas alarak İslam’ı sosyalizme alet etmeye çalışmışlardır. Türkiye’deki dinsiz anarşistler dahi 1971 öncesi Filistin kamplarında eğitim görerek (Deniz Gezmiş gibi anarşistler...) Türkiye’de terör estirmişlerdir.
Günümüzde de Filistin Örgütü (FKT) terörü bırakarak Yaser ARAFAT tarafından Siyaset ve Diplomasiye yönelince Filistin bir devlet olarak tanındı. Ancak gerek İhvan-ı Müslimin, gerekse HAMAS, EL-FETİH, Filistin Halk Mücadele Cephesi, Filistin Kurtuluş Cephesi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, İzzettin El-Kassam Tugayları, El-Fetih Örgütü ve dışarıdan gelen Hizbullah Örgütü gibi örgütler dini siyasetlerine ve kendi emellerine alet ederek dinin amacı dışına çıktıkları için Allah onları İsrail gibi 3 milyonluk bir devlet eliyle 300 milyon Müslümanı tokatlıyor... Şimdi de IŞID denen bir Terör Örgütü “Şeriat Devleti” adını verdiği zorba ve Müslümanları öldüren ve “İsrail Teröre bulaşmadığı için onlarla problemimiz yok!” diyen bir örgüt liderinin emrinde İslamı hak ve hürriyetleri din adına kısıtlayan ve kendisi gibi düşünmeyenleri öldürmeyi mübah sayan bir örgüt dini kullanıyor. Müslümanlar da onları destekliyorsa o zaman Allah onlarla müslümanları tokatlar ve onlar da zulümlerinin sonucu olarak bir başka zalim tarafından cezalandırılır. Müslüman kafir olmaz ama zalim olur. Allah Müntakimdir. Zalimin eliyle bir zalimi cezalandrır o zalimi de bir başka zalime teslim eder. Allah’ın intikamı işte böyledir.
Ne zaman Filistindeki Örgütler ve onlara destek olanlar Bediüzzaman’ın İman ve Kur’an Hizmetini esas alır ve silahı bırakıp “Manevi Cihad”a yönelirse o zaman müslümanların birliği sağlanır ve İsrail de bir anda gücünü kaybeder ve yok olur gider.