EĞİTİM
12.3.2024 10:23

Gençlik Dönemi

Mehmet Ali Kaya
Mehmet ALİ KAYA
Gençlik Dönemi

İslâmiyet bir “gençlik hareketi” olarak doğmuştur. İlk Müslümanlardan birkaç kişi elli yaş civarında¸ birkaç kişi otuz beş yaşın üzerinde¸ geri kalan çoğunluk ise otuz yaşın altında bulunuyordu. Gençlik dönemi insanın hem dünyasını hem de ahiretini kazanacağı en verimli dönemdir.

İnsanın 20-40 yaşı arasındaki hayatına gençlik denir. Gençlik insanı büyük başarılara ulaştıracak güç kaynağıdır. İradesini kuvvetlendirerek yüce gâye ve idelallerden zevk alacak hale getirebilen bir genç, bu kaynağı en iyi şekilde kullanmanın yolunu bulmuş olur.

Gençlik bir rüzgâr gibi gelip geçer ve gençlik hayatın bir mevsimidir, bir rüyâ gibi geçer gider. Peygamberimiz (asm) “İnsanın değerini bilmediği iki büyük nimetten birinin boş vakit, bir diğerinin de sıhhatli bir gençlik dönemi olduğunu” (Buhari, Rikak, 1.) bize haber verir ve bizi uyanık olmaya, gençliği çok iyi değerlendirmeye davet eder.

Peygamberimiz (asm) “Gençlik delilikten bir şubedir” (Keşfu’l-Hafa, 2:4.9 buyurmuşlardır. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri bu hadis-i şerifi “Gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez” (Sözler, 134.) şeklinde izah ederek gençlik döneminde insana hissiyatın hakim olduğunu ifade ile bu hissiyatı aklın yönetimine vermek gerektiğini hatırlatır. Bu sebeple büyüklerimiz gençlere “Delikanlı” demiştir.

Yüce Allah iradesine hakim ve Kur’ân’a hâdim olan genci meleklerden üstün gördüğünü bize haber verirken Peygamberimiz (asm) de “Kuvvetli kişi güreşte insanları yenen değil, öfkeli halinde nefsine hakim olan kişi olarak tarif eder.” (Müslim, Birr, 30.) Yüce Allah bir kutsi hadiste “Kaza ve kaderime teslim olan, verdiğim rızka kanaat ederek helal yolda çalışan, şehevani hislerini benim için terk eden bir genç katımda meleklerimden üstündür” buyurduğu rivayet edilir. (Gazali, İhya-i Ulûm, 2:432.)

Peygamberimiz (asm): “İnsanoğlu kıyamet gününde beş şeyden sorguya çekilmedikçe bir yere ayrılamaz. Bu beş şeyden biri de gençliğini nerede ve nasıl geçirdiğidir.” (Tirmizi, Kıyamet, 1.) buyurur.

Peygamberimiz (asm) dinin en iyi gençlikte yaşanacağına¸ makbul olan ibadetin gençlikte yapılan ibadet olduğuna işaret ederek¸ kıyamet gününde arşın gölgesi altında mutlu olacak yedi sınıf insandan birinin de “Gönlü Allah'a bağlı ve Allah'a ibadet ederek yetişen gençler” olduğunu bildirmiştir. (Buhari, Ezan, 36.)

İslâmiyet bir “gençlik hareketi” olarak doğmuştur. İlk Müslümanlardan birkaç kişi elli yaş civarında¸ birkaç kişi otuz beş yaşın üzerinde¸ geri kalan çoğunluk ise otuz yaşın altında bulunuyordu. Mesela¸ genç yaşta İslâm'ı kabul edenlerden Hz. Ali 10¸ Zeyd b. Hârise 15¸ Abdullah b. Mes'ud ve Zübeyr b. Avvam 16¸ Talha b. Ubeydullah¸ Abdurrahman b. Avf¸ Erkam b. Ebi'l-Erkam ve Sa'd b. Ebî Vakkas 17¸ Mus'ab b. Umeyr 18-20¸ Abdullah b. Ömer 13¸ Câfer b. Ebî Tâlib 22¸ Osman b. Huveyris¸ Osman b. Affan¸ Ebû Ubeyde b. Cerrah ve Hz. Ömer 25-31 yaşlarındaydılar. Bunların dışında genç yaşta İslâm'ı kabul eden daha pek çok sahabe vardır. Bunlar arasından İslâm'ın Mekke ve Medine dönemlerinde ve Hz. Peygamberin (asm) vefatından sonraki dönemlerde çok önemli fonksiyonlar üstlenen şahsiyetler yetişmiştir.  İçlerinden devlet başkanları¸ âlimler¸ valiler¸ hâkimler ve ülkeler fetheden komutanlar çıkmıştır.

Evet gençlik dönemi insanın hem dünyasını hem de ahiretini kazanacağı en verimli dönemdir. Ne mutlu gençliğini güzel şekilde değerlendirenlere...

Youtube Kanalıma Abone Olun!

Düzenli olarak paylaştığımız videoları kaçırmayın.

Abone Ol