Hürriyetçiler 1908’de Osmanlı’ya “Hürriyet” getirmişler... 1950’de İstibda-ı Mutlakı” kaldırmış ve halkın iradesini hakim kılmışlar ve halkın istediği “Ezan-ı Muhammediyi” okutmuşlar. “Din Eğitimini” yeniden ihya etmişler. İlim, fikir, din ve vicdan hürriyetini” ihya etmişlerdir. Bunun sonucu olarak ülkede % 7 -10 arası kalkınma hızı ile refah ve zenginlik meydana gelmiş...
Bediüzzaman “Ahrar” ve “Demokrat”tır.
Yani, “Hürriyetçi Demokrat...”
Bir mektubunda Demokrat Parti’nin Ankara’daki kongresini “Ankara’da dindar Ahrarların kongresi” (Emirdağ Lahikası, 819.) şeklinde bize haber verir. Ayrıca “Ahrar”ların “Demokratlar” (Emirdağ Lahikası, 527.) olduğunu da açıkça belirtir.
Yine “Demokrat nanımdaki hamiyetli Ahrarlar, yani hürriyetperverler, Nur ve Nurcuları takdir etmelerine çok minnettarım. Onların muvaffakiyetine çok dua ediyorum. İnşallah o Ahrarlar istibdad-ı mutlakı kaldırıp tam bir hürriyet-i şer’iyeye vesile olacaklar” (Emirdağ Lahikası, 520.) buyurur.
Burada iki şeye dikkat çeker:
Birincisi: Ahrarların “Nur ve Nurcuları takdir etmesi...”
İkincisi: İstibdad-ı mutlakı kaldırıp tam bir hürriyet-i şer’iyeye vesile olmaları...
**
- Ahrarlar geçmişte bunu yapmışlar mı?
- Evet! Yapmışlar ki Bediüzzaman onlara “Hürriyetçi” diye destek olmuş ve çok dua etmiş...
- Ne yapmışlar?
- 1908’de Osmanlı’ya “Hürriyet” getirmişler... 1950’de İstibda-ı Mutlakı” kaldırmış ve halkın iradesini hakim kılmışlar ve halkın istediği “Ezan-ı Muhammediyi” okutmuşlar. “Din Eğitimini” yeniden ihya etmişler. İlim, fikir, din ve vicdan hürriyetini” ihya etmişlerdir. Bunun sonucu olarak ülkede % 7 -10 arası kalkınma hızı ile refah ve zenginlik meydana gelmiş...
**
1960 ihtilali, 1971 Muhtırası, 1980 ihtilali ve 28 Şubat 1997 Postmodern darbe ile iktidardan uzaklaştırılan Demokratlar 1997’den 2019 yılına kadar 22 senedir Ahrar ve Demokrat olan DP iktidardan uzaklaştırılmış ve ülke 17 senedir AKP iktidarına verilmiştir.
- Hak ve Hürriyetler
- Hukuk ve Adalet
- Kalkınma ve Refah adına gelişme mi olmuş gerileme mi?
Olmamıştır, olamaz!.. Zira, hukuk ve adaletin, kalkınma ve refahın ön şartı, buharı ve muharrik gücü “Hürriyet”tir.
Hak ve hürriyetlerin kısıtlandığı yerde adalet, hukuk ve refah olmaz...
**
1 Aralık 2019 tarihinde yine Hürriyetçi Demokratların Ankara’da “Türkiye Demokrasiye Geçiyor” sloganı ile yaptıkları bir kongre vardı. Demokratlar 1947’deki “Hürriyet Misakını” hatırlatan “Demokrasi Manfestosunu” ilan etti.
Anadolu’nun her yerinden gelen “Beş Bine” yakın delegelerin destek verdiği bu kongre de bu gün ülkenin “Hürriyet ve Demokrasi”ye ne derece ihtiyacı olduğunu açıkça gösterdi.
Bu güne kadar “Biz de hürriyetçi demokratız!” diyenlerin öyle olmadığı da maalesef yirmi yıl sonunda görülmüş oldu.
