DİN
5.1.2025 14:02

Ilımlı İslam Nedir?

Mehmet Ali Kaya
Mehmet ALİ KAYA
Ilımlı İslam Nedir?

İslam’ın çağa mesajını ulaştırmak yerine, çağa ayak uydurmak gerektiğini savunanlar “Radikal İslam” söylemine karşı geliştirdikleri İslam anlayışına “Ilımlı İslam” adını vermişlerdir. Radikal İslam ne kadar İslam’ı temsil etmiyorsa, Ilımlı İslam da İslam’ı temsil etmemektedir. İslam İslam’dır.

Nadir İNAN

İslam’ın çağa mesajını ulaştırmak yerine, çağa ayak uydurmak gerektiğini savunanlar “Radikal İslam” söylemine karşı geliştirdikleri İslam anlayışına “Ilımlı İslam” adını vermişlerdir. Radikal İslam ne kadar İslam’ı temsil etmiyorsa, Ilımlı İslam da İslam’ı temsil etmemektedir. İslam İslam’dır.

Peygamberimiz (sav) “Müslüman insanların elinden dilinden güven içinde olduğu kimsedir” (Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.) buyurarak nübüvvetin en önemli vasfı olan “güvenilir olmayı” Müslümanlığın gereği olduğunu belirtmiştir. İslam istikamet dinidir ve orta yolu, sırat-ı müstakimi takip eder ve insanlara istikamet tavsiyesinde bulunur. İstikamet ise aşırılık denen “ifrattan” ve pısırıklık denen “tefritten” korunmuş doğru ve fıtrî olan yoldur. Bu nedenle İslam radikalizmle de ılımlılıkla da izah edilemez.

İslam Allah'ın dinidir. Kaynağı “Vahy-i Semavi” olup Hz. Muhammed (sav) tarafından insanlığa öğretilmiştir. Bizzat peygamberimiz (sav) tarafından yaşanarak uygulanmıştır. Hal böyle olunca Kitap/Kur’ân ve Hadis/Sünnet kaynağına dayanmayan hiçbir inanç ve uygulama İslam sayılmaz ve İslam’a mal edilemez. İcma ve Kıyasa dayanan hükümler de zaten temelde Kitap ve Sünnetin uygulaması içindir.

“İslam hoşgörü dinidir” demek “müsamaha ve affı” esas alması anlamına gelmektedir. Müsamaha ve af ise Allah'ın emri olan farzların terkine müsamaha göstermek ve yasakları olan haramları affetmek değildir. Farz ve haramlarda müsamaha olmaz. Çünkü bunlar suçtur. Suça ve suçluya müsamaha gösterilemeyeceği açıktır. Ancak farz ve haram dışında kişinin hata ve kusurları affedilebilir ve faziletteki eksikliklerine de hoşgörü ile bakılabilir. Aksi takdirde küfür ve inkâr, içki, kumar, yalan, zina ve adam öldürme gibi haramları/suçları affetmek; namaz, oruç, zekât ve hac gibi emirlerin terkine müsamaha göstermenin dinde yeri yoktur. Hiç kimse Allah'ın yasaklarını affetme, emirlerinin terk ve ihmaline hoşgörü ile yaklaşmak çok yanlıştır.

“Hoşgörüye” yani “Ilımlı İslama” genellikle farklı düşüncelere mezhepler ve dinlere müsamaha göstermek ve onları yanlış değil doğru olarak kabul etmek anlamı verilmektedir. “Hıristiyanlık ve Yahudilik muharref dindir” denmeyecek “Semavi dinler” “İbrahimî dinler” denecek ve İlahi din olarak kabul edilecek, o dinlere inananlara hoşgörü ile bakılacak. İslam’ı yorumlayan ve uygulayan mezhep ve tarikatların hepsine hoşgörü ile bakılacak hak mezhep ve batıl mezhep denmeyecek, farklı düşünceler “yorum” olarak kabul edilecektir. Yorumların hiçbiri yanlış olarak kabul edilmeyecek, hepsi doğru olarak kabul edilecek. Doğru nedir?” diye araştırmaya girilmeyecek her önüne gelen işkembe-i kübradan aklına gelen düşünceleri ortaya atacak ve herkes onları doğru olarak kabul edecek. İşte “Ilımlı İslam” budur.

Ilımlı İslam’a göre İslam “hak din” değil, semavi ve ilahi dinlerden birisidir. Hıristiyanlık ve Yahudilik muharref din, hükmü geçmiş din değil, Tevrat ve İncil de muharref kitap değil Kur’an gibi ilâhi kitaptır. Bir insanın Allah'ın rızasını kazanması için Müslüman olması gerekmez, herhangi bir dine inanması yeterlidir. İster Yahudi ol, ister Hıristiyan yeter ki bir inanca sahip ol, kesin cennetliksin. “Şia, Mutezile ve Kaderiye” gibi mezhepler “Dalalet Fırkaları” olarak görülmeyecek “Yorum farkı” olarak kabul edilecek “Ehl-i Sünnet” hak mezhep denmeyecek “Yorumlardan biri” olarak kabul edilecek. Bu durumda “Hak ve Batıl” kavramları önemini yitirmiş olmaktadır. Mezhep kavramı artık “Yorum” olarak değişmiş olmaktadır. Her önüne gelen istediği yorumu yapabilir. Yanlış düşünüyorsun denilmez ve nasıl yorumlarsa yorumlasın doğru olarak kabul edilir.

“Fethullah Gülen” tarafından dillendirilen “Hoşgörü” şeklinde ortaya atılan bu düşünceye AKP “Siyasal İslamcı” bir parti olarak “Ilımlı İslam” projesini de işine geldiği için desteklemektedir. Bu düşüncenin sahiplerinin önünü açmaktadır. İşte dinin tahrifi ve bozulması işte böyle başlar.

“Ilımlı İslam” düşüncesi Resmî kurumlar olan “Diyanet İşleri Başkanlığı” “İlahiyat Fakülteleri” ve “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü” gibi kurumlarca kısmen destek görmektedir. İşin tehlikesi de buradadır. Zihinler hak ve batıl noktasında karışmıştır.

Ilımlı İslam düşüncesi ile demokrasinin ve demokratik kültürün bir alakası yoktur. Ancak ne İslam’ı ne de demokrasiyi bilmeyenler ılımlı İslam’ı demokrasinin gereği olarak savunmakla bir başka yanlışı daha ortaya çıkararak zihinleri bulandırmaya devam etmektedirler.  

İyi ki bu ülkede Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Külliyatı var. Bütün bu kafa karışıklığını en güzel şekilde çözen, hak ve batılı, doğru ve yanlışı en güzel şekilde ispat ederek aklı ikna ve kalbi tatmin eden bu zamanda Bediüzzaman ve Risale-i Nur eserleridir. Bu eserleri okuyarak gerçekleri görmeyenler gerçekten çok büyük bir tehlike içindedir.

Biz uyarıyor ve Risale-i Nurları okumaya davet ediyoruz.

Youtube Kanalıma Abone Olun!

Düzenli olarak paylaştığımız videoları kaçırmayın.

Abone Ol