DİN
19.5.2024 21:15

İstiazenin Hikmeti ve Esrarı

Mehmet Ali Kaya
Mehmet ALİ KAYA
İstiazenin Hikmeti ve Esrarı

Peygamberimiz (sav) Kâbe-i Muazzama’da “Necm” ve “Leyl” surelerini okudu. Şeytan da araya putları övücü söz kattı. Müşrikler bunu duydular ve “Muhammed putlarımızı övdü biz de zaten “bu putlar bize şefaatçi olacak” diyorduk. Günahkâr insanlara ve meliklere tapınmaktan ise bu taşlara tapalım diyorduk” diyerek sevinçlerini izhar ettiler.

Giriş

Yüce Allah “Kur’ân-ı Kerimi okuyacağınız zaman recm olunan şeytandan Allah’a sığının. (Nahl, 16:98.) “De ki: Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden ve yanımda bulunmalarından Sana sığınırım” (Mü’minûn, 23:97-98.) buyurdular.

Yüce Allah Nâs Suresinde de “Ey Resulüm de ki: İnsanlardan ve cinlerden kalplere vesvese veren, sinsice kalplere üfüren, vesvâs, hannâs şeytanların şerrinden insanların ilâhına, insanların melikine ve insanların rabbi olan Allah’a sığınırım.” (Nâs Suresi, 114:1-5.) buyurmaktadır.

Nüzul Sebebi

Peygamberimiz (sav) Kâbe-i Muazzama’da “Necm” ve “Leyl” surelerini okudu. Şeytan da araya putları övücü söz kattı. Müşrikler bunu duydular ve “Muhammed putlarımızı övdü biz de zaten “bu putlar bize şefaatçi olacak” diyorduk. Günahkâr insanlara ve meliklere tapınmaktan ise bu taşlara tapalım diyorduk” diyerek sevinçlerini izhar ettiler.

Peygamberimiz (sav) Necm Suresinin sonuna gelince secde ayetini okudu ve yüce Allah’a secde etti. Müşrikler de putlar için secde ettiler. Sadece Velid b. Muğîre çok yaşlı olduğu için secdeye gidemedi yerden bir avuç toprak aldı ve alnına götürdü. Böylece o da secde etmiş oldu. Müşrikler bu olayı işaa ettiler ve yaydılar; Mekke’de bir fitnedir koptu.

Yüce Allah Hac Suresi 52. Ayette şeytanın bu vesvesesini açığa vurdu. Resûl-i Ekremi (sav) temize çıkardı ve bu olayın şeytanın bir vesvesesi olduğunu duyurdu. “Senden önce hiçbir nebi ve peygamberi göndermedik ki, şeytan temennisine bir vesvese karıştırmasın. Allah şeytanın o vesvesesini giderir, sonra da ayetlerini sapasağlam tespit eder. O Allah her şeyi hakkıyla bilir ve her şeyi hikmetle yapar.” (Hac, 22:52.) Bu olaydan sonra yüce Allah şu ayeti inzal buyurdu: “Kur’ân-ı Kerimi okuyacağınız zaman recm olunan şeytandan Allah’a sığının” (Nahl, 16: 98) buyurarak Kurân-ı Kerimi okurken şeytandan istiâzeyi emretti.

Tercümanü’l-Kur’ân Abdullah b. Abbas (ra) buyurdular ki: “Kur’an okumak istediğin zaman ‘Eûzü billahi mine’ş-Şeytani’r-racîm’ deyiniz. Lâin iblise Allah’a sığınmaktan daha ağır ve zor bir şey yoktur.”

Şeytanın Hiçbir Gücü Yoktur

Yüce Allah buyurdu: “Şeytanın Allah’a inanıp tevekkül edene ve Allah’a sığınana hiçbir gücü ve üstünlüğü yoktur. Onu şirke düşürerek yoldan çıkaramaz. Onun gücü ve hükmü ancak Allah’a şirk koşana ve işi şeytana bırakanlara geçer.” (Nahl, 16:99:100.) Onlar işlerini şeytana havale ederler, şeytan da onları doğru yoldan uzaklaştırarak dalalete ve kötü yollara saptırır. Bu sebeple peygamberimiz efendimiz (sav) buyurdular: “Kim ki sabah ve akşam üçer defa “Eûzu billahi’s-Semiu’l Alîmu mineşşeytânirracîm” diyerek Haşr Suresinin son üç âyetini okursa Allah onun için 70.000 melek müekkel kılar ona dua eder ve korurlar. O gün ölürse o kimse şehit olarak vefat eder.”

İnsandan şeytanı kaçıran ve uzaklaştıran iki şey vardır: Birincisi: Şeytanın şerrinden Allah’a sığınmak. İkincisi: Allah’ı zikretmek… Haşr Suresinin son ayetlerinde bunun her ikisi de vardır… Peygamberimiz (sav) buyurdu: “Kul Hüvellahu Ahad ve Muavvizateyni sabah akşam okumanız sizin için yeterlidir.” Yine sahabeler Peygamberimizin (sav) “Her namazdan sonra muavvizateyni okumamızı bizlere emrettiler” buyurmuşlardır.  

Yüce Allah buyurdu: “Şeytan seni dürtecek olursa Allah’a sığın. O her şeyi hakkıyla işitir ve her şeyi hakkıyla bilir.” (Fussilet, 41:36.) Şeytan, hayırdan uzak kalmıştır. Lanetle recmolunmuş; melekler onu recmederek yeryüzüne atmışlardır. Bu sebeple şeytan, Allah’tan uzaktır, hayırdan uzaktır, cennetten uzaktır. Yüce Allah buyurdu: “Ey Kulum! Şeytan bana uzaktır, sen ise bana yakınsın. Halini korumak suretiyle edebini güzelce muhafaza et, ta ki, şeytan sana yol bulamasın.” Kul farzları yapar, haramlardan kaçar, peygamberin sünnetini kendisine rehber edinir de halini korursa, Allah’ın verdiği helale kanaat eder, kaderine rıza ile mukabele ederse şeytandan ve nefsin desiselerinden kurtulur.

Şeytanın Lanetlenmesinin Sebebi

Şeytan “Cin” taifesinden “Azazil” adında bir cindi. Bin yıldır Allah’a ibadet ediyordu. Yüce Allah onu meleklerin katına yüceltmişti. Melekler onun dış görünüşüne bakarak hükmediyorlardı Allah ise kalbini biliyordu. Şeytan hiç imtihan edilmemişti. Yüce Allah onun iç yüzünü biliyordu ve iç yüzünü ortaya çıkarmak için onu “Âdem” (as) ile imtihan etti.

Âdeme secde emredilince şeytan:

• Kibirlendi, kendini beğendi ve yüceltti,

• Gururlandı, ibadeti ile övündü.

• Âdem’i (as) hor ve hakir gördü.

• Yüce Allah ile çekişti.

• Cerbeze yaptı,

• Allah’ı zulüm ve haksızlık yapmakla itham etti,

• Hata ve kusurunu bilmedi, haklı olduğunu iddia etti,

• Melekleri de isyana teşvik etti.

Yüce Allah da onun bu kötü huyları yüzünden onu huzurundan kovdu. Lânetledi. Allah’ın huzurundan kovulan şeytan şöyle dedi: “Yemin ederim ki, ben insanların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sol taraflarından geleceğim; onları yoldan çıkaracağım ve sana isyana sürükleyeceğim. Sen de kullarının pek çoğunu bana yoldaş ve arkadaş bulacaksın. O zaman Âdemi yarattığına pişman olacaksın.”   (Â’raf, 7:17.)

Bunun üzerine yüce Allah: “Ben de onlara ‘İstiâze’ emredeceğim. Onlar istiâze ile bana sığındıkça sağdan hidayetle, soldan inayetle, arkadan affetmekle, önden de yardım ederek hepsini koruyacağım ve vesvesen onlara asla zarar vermeyecektir. Onlar “Euzu billahi mineş-şeytanirracîm” ile bana sığındıkça onları koruyacağım ve “Estağfirullahel Azîm” diye benden af diledikçe onları affedeceğim” buyurdu.

Peygamberimiz (sav) buyurdular: “Bir kimse günün evvelinde bir kere hulus-i kalple Allah’a sığınırsa o gün Allah onu korur.” Yine buyurdular ki: “Masiyet kapılarını “İstiaze” ile kapayınız ve taat kapılarını “Besmele” ile açınız.”

Denilmiştir ki: “İblis Şeytan-ı aleyhilla’ne her gün 360 asker çıkartır. Sabahleyin İstiaze edene de yüce Allah 360 rahmet nazarı ile bakar, bu nazar da o şeytanları yakar ve İstiaze edene onlar bir zarar veremezler.” Nitekim yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde buyurdular: “kullarım üzerinde senin bir saltanatın yoktur, hâkimiyetin olamaz, ancak saltanatın azgınlardan sana uyanlaradır.”  (Hicr, 15:42.)

Şeytan “İhlaslı kulların hariç bütün kullarını yoldan çıkaracağım” (Hicr, 15:40) demişti.  

İhlâslı Kullar:

• Ne emredilmiş ise onu ifa ederler,

• Nefis ve Şeytana uymazlar,

• Dünyaya ve paraya değer vermezler,

• Helal ve haram sınırına uyarlar…

• Allah rızasını esas alırlar

• Gizlide ve açıkta Allah’tan korkarlar.

Şeytan da onları aldatmaya yol bulamaz. Melekler onlara “Azim” adını verir ve Allah meleklerine onlar ile övünür, bu kullarını meleklerin katında över.

Şeytan İnsanlığın Düşmanıdır

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde buyurur: “Şüphesiz şeytan sizin düşmanınızdır; onu düşman bilin, o kendi taraftarlarını cehennemde kendisine arkadaş olmaya çağırır.” (Fatır, 35:6.)

“Ey Benî Âdem! Ben size ‘şeytana tapmayın o sizin apaçık düşmanınızdır, Bana ibadet edin; doğru ve istikametli olan yol budur’ demedim mi? Andolsun ki şeytan sizden önce de nice nesilleri yoldan çıkartmıştı. Hala aklınız başınıza gelmeyecek mi? Düşünmeyecek misiniz?” (Yasin, 36:62-64.)

Bu bakımdan:

• Şeytandan sakınmak Allah’ın emridir.

• Şeytana uymak da her türlü kötülüğün başıdır.

• Şeytana muhalefet etmek ise saadetin, nimet ve hidayetin aslı ve esasıdır.

Şeytan iki şeyden korkar ve kaçar:

1. İstiâze ile Allah’a sığınmak: Şeytan Allah’a sığınan kula zarar veremez.

2. Mü’minin kalbindeki “Marifetullah” bilgisinin şuaı ve imanın nuru... (İman ilmi)

Bu sebepten dolayı peygamberimiz (sav) “Ya Ömer! Şeytan seni görünce korkuyor ve kaçıyor. Ömer hangi tarafa yönelirse şeytan yolunu değiştirir de başka bir tarafa kaçar” buyurdular.

Bununla beraber şeytan insanı tamamen terk etmez. Kul ihlâsla Allah’ı zikrettikçe kaçar, sonra gizli gizli yoklar ve daima gafletinden istifade ederek kalbine vesvese vermeye çalışır. Onu tamamen terk etmez.  Bunun için denilmiştir ki: “İman etmek kolay, imanı muhafaza etmez zordur. Amel ve ibadet etmek kolaydır; ama bunu devam ettirmek zordur.”

Ebu Hureyre’nin (ra) “Allahım! Zina etmekten ve adam öldürmekten sana sığınırım” diye dua ettiğini duyanlar “Sen böyle şeylerden korkuyor musun?” demişler. O da “Nasıl Korkmam? Şeytan henüz ölmedi!” şeklinde cevap vermiştir.

Şeytanla Mücadele Etmenin Ve Başarının Yolları

Şeytan ile mücadelede en büyük yardımcı “İhlâs Kelimesi” olan “Lâ ilâhe İllallah” kelamıdır. Bu kelam ile Allah’ı zikretmek şeytanı kaçırır. Yüce Allah hadis-i Kutside buyurdular: “Lâ ilâhe illallah” benim kalem ve sığınağımdır. Kim bu kaleye girer ve bana sığınırsa ben onu korurum.”  Bunun için peygamberimiz (sav) “Kim ihlâsla ve halis bir niyetle “Lâ ilâhe illallah” derse cennete girer” buyurmuşlardır. Çünkü: Şeytan azap sebebidir, “Kelime-i Tevhit” ise necat ve cennet sebebidir. Kelime-i Tevhide inanarak ihlâsla okuyan elbette cennete girer.  Bundan sonra imanı muhafaza etmek gerekir. Zira şeytanın işi kalbe vesvese ve şüpheler vererek imanı çalmaktır. Zira iman giderse ibadetin faydası olmaz ve o kimse cehennemde ebediyen kalır. Bunun için “İstiaze ile şeytanın şerrinden Allah’a sığınmak gerekir. İstiaze şer kapılarını kapatır. Besmele ise hayır kapılarını açar. Besmele zikirdir.

Şeytandan korunmanın en iyi yolu Allah’ı zikirdir. Peygamberimiz (sav) bir sefer esnasında sahabenin birinin devesi sürçünce “kahrolası şeytan” dediğini işitti. Ona döndü ve: “Öyle söyleme! Lânetle de olsa şeytanı n adını ağzına alman onu büyütür ve gururlandırır. Beni andı der. Gücümle seni yendim diye sevinir. “Bismillah” de. O zaman şeytan küçülür ve kahrolur” buyurdular.

Şeytan Allah’tan gafil olana yanaşır ve onu kolayca kendisine alet eder. Kendi yanına çeker ve ona dilediğini yaptırır. Nitekim yüce Allah buyurdu: “Rahman olan Allah’ı anmaktan gafil olana biz şeytanı musallat ederiz.  Şeytan onları kendi yanlış ve sapık yoluna çeker. Onlar ise kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.” (Zuhruf, 43:36-37.)

Doğru Yol Nedir?

Allah’ın hidayeti ve doğru yolu “Fatiha Suresinde” bizlere gösterdiği ve bizlerden gitmemizi istediği istikametli yoldur. Bu yolda istenen:

1. Her hayırlı işe “Besmele” ile başlamak ve Allah’ı zikretmek…

2. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmek…

3. Rahman ve Rahim olan Allah’ı tanımak ve imanı kemâle erdirmek için esmasına yapışmak…

4. Âhiret azabından “Din Gününün sahibi olan Allah’a” sığınmak…

5. Yalnız Allah’a ibadet etmek ve yardımı yalnız ondan istemek…

6. İstikametli yol olan peygamberlerin, sıdıkların, şehitlerin ve Salihlerin yolundan ayrılmamak…

7. Mağdup ve Dallîn olan Filozofların ve Allah’ı unutan ilim adamlarının yolundan sakınmaktır.

Nitekim yüce Allah buyurdu: “Kendilerine nimet verilenler nebiler, sıdıklar, şehitler ve salihlerdir. Onlar ne iyi arkadaştırlar.” (Nisa, 4:69.)

İstikamet üzere hidayet yolunda olanlar:

1. Nebiler: peygamberimizin (sav) sünnetine ittiba etmektir. Sünnetin dışında amel bidattır.

2. Sıddıklar: Hz. Ebubekir-i Sıddık (ra) ve onun yolundan gidenlerdir.

3. Şehitler: Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (ra) ve onların istikametli yoludur.

4. Salihler: Selef-i Salihindirler. Bunlar da Tabiîn ve Tebe-i Tabiînden olanlardır.  

Şeytanın oyununa gelmemek için:

1. Allah’a tevekkül etmeli ve ona sığınmalıdır.

2. İman ve ibadetinde ihlâslı olmalıdır.

3. Dinar ve dirheme önem vermemelidir.

4. Kadınlardan kaçınmalıdır.

5. Makam ve mevkiye önem vermemelidir.

6. Senin için halkın övmesi de yermesi de bir olmalıdır. Kınayanın kınamasından korkmamalıdır.

7. Dünya malından helal ve az olanına kanaat etmelidir.

8. Yeme ve içmede helali takip etmelidir.

9. Emir dairesinde hareket ve hayır peşinde koşmalıdır.

10. Allah’a imanda terakki ve tekâmülü sağlayan iman ilminde terakki etmelidir.

Şeytan insanı boş hayal ve kuruntularla oyalar. Gurur ve kibir gibi boş şeyler peşinde koşturur. Önce haramları işletir, sonra da farzları terk ettirir. En sonunda imanına müdahale eder ve seni imanda şüpheye düşürür. Artık bunu yaptı mı ebediyen şeytana arkadaş olursun…

Peygamberimiz (sav) “Şeytan-ı Lain’in hile ve vesveseleri şunlardır” buyurdu.

1. İlim sahiplerini çeşitli arzular peşinde koşturur,

2. Namaz kılanlara unutkanlık ve çeşitli vesveseler verir,

3. Alış-verişte çeşitli hile ve yalanı teşvik eder,

4. Musibetlerde rıza ve tevekküle mani olur.

5. Yalan, dedikodu ve gıybeti, gammazlığı ve söz taşımayı hoş gösterir,

6. Erkek ve kadınların şehevî arzularını kamçılar,

7. Dünya ve mal sevgisini teşvik eder ve hırsızlık yaptırır,

8. Abdeste musallat olur ve vesvese verir..

Sonra da “Bütün bunlardan sakınmanız ve korunmanız için şeytandan Allah’a sığının..” buyurdular.

Yüce Allah şeytandan kurtuluş yolunu şöyle gösterir: “Şeytan size vesvese verince hemen Allah’a sığının. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar şeytan tarafından vesveseye uğrayınca gerçeği görürler de hemen Allah’ı zikrederek Allah’a sığınırlar.” (A’raf, 7:200-201.)

Peygamberimiz (sav) buyurdular: “Her sıkıntı ve musibette “istiâzeyi”; her hayır ve itaatte de sizlere “Besmeleyi” tavsiye ederim. Buna devam ettiğiniz müddetçe hayır ve istikamet üzere olursunuz.”

Youtube Kanalıma Abone Olun!

Düzenli olarak paylaştığımız videoları kaçırmayın.

Abone Ol