
Melekler nurani varlıklardır. Nurani varlık demek bedenleri nurdan yaratılmış olan varlıklardır. Bedenleri maddeden, yani atomlardan yaratılan varlıklara cismânî varlıklar dendiği gibi bedenleri nurdan yaratılan varlıklara da “nuranî varlıklar” adı verilir. Maddi cisimleri olmayan ve bizim gibi maddi varlıkların gözleriyle görmedikleri tüm ruhlu varlıklara “Ruhani varlıklar” adı verilir.
SORU: Melekler ile Ruhaniler arasındaki fark nedir?
CEVAP: Melekler nurani varlıklardır. Nurani varlık demek bedenleri nurdan yaratılmış olan varlıklardır. Bedenleri maddeden, yani atomlardan yaratılan varlıklara cismânî varlıklar dendiği gibi bedenleri nurdan yaratılan varlıklara da “nuranî varlıklar” adı verilir. Melekler nurdan, cinler ise dumansız ateşten (ısı ve elektrik gibi) yaratılmışlardır. Tabii ki cismani varlıkların bedenlerini idare eden duygularla donanmış ruhları olduğu gibi, bedenleri nurdan ve ateşten yaratılan varlıkların da ruhları görmek, işitmek, düşünmek, irade etmek, konuşmak, hayal etmek, akletmek gibi duygularla mücehhez ruhları vardır.
Cismanî varlıklar dediğimiz maddeden yaratılan ve gözümüzle gördüğümüz dünyamızı şenlendiren ve bizim ihtiyaçlarımıza cevap veren varlıklar da üç kısımdır. Bitkilerin hayatları vardır; ama ruhları ve duyguları yoktur. Hayvanların da hayatları ile beraber ruhları vardır, ama akıl ve şuurları yoktur. İnsanlar ise en mütekâmil cismani varlık olduğu için hem hayatı, hem en mütekamil duygularla mücehhez ruhları, hem de akıl ve şuurları vardır. Bu nedenle insan cansızları, bitki ve hayvanları istihdam etmekte ve onları istediği gibi yönetmektedir.
Maddi cisimleri olmayan ve bizim gibi maddi varlıkların gözleriyle görmedikleri tüm ruhlu varlıklara “Ruhani varlıklar” adı verilir. Bu varlıkların bedenleri kiminin ısı ve ateştendir bunlara “Cin” adını veririz. Kimisi nurdandır. Bunlara da melekler denir. Cinlerin nefsileri olduğu için günah işleyebilirler; ama meleklerde nefis olmadığı için günaha meyilleri yoktur. Allah’a itaat eden varlıklardır ve Kur’ânın ifadesi ile “Ne emredilirse onu yaparlar.” Bununlar beraber ruhani varlıklardan olan cinlerin ve meleklerin, bulundukları yere ve yaptıkları işe göre pek çok muhtelif cinsleri vardır. Cinlerin bir kısmına “peri”, bir kısmına “ifrit” denildiği gibi meleklerin de bir kısmı dünyadadır. Bunlar da müekkel oldukları varlıklara göre farklı tür ve şekillerdedirler. İnsanda müekkel olan kiramen-kâtibin dediğimiz melekler ile hafaza melekleri bir türden olmadığı gibi, ağaçlara, bitkilere, gezegenlere, yağmura, dağlara, denizlere, hayvanlara müekkel olan melekler elbette vazifelerinin iktiza ettiği konuma ve vazifeye göre farklı şekil ve türdedirler. Ahiret menzillerinde, mahşerde, sıratta ve Cennette görevli melekler ile cehennemde görevli melekler arasında pek çok farklar olacağı da bir gerçektir. Bu kıyasla melekler hakkında pek çok şey düşünebiliriz.
Yüce Allah’ın yaratıcılığına sınır koyamayız. Allah maddeden, ısıdan, nurdan bilemediğimiz ve sayısını ancak Allah’ın bileceği tür ve sayıda varlıkları yaratıp onlara ruh verdiği gibi, havadan, sudan, ışıktan, kelimeden, harflerden, aydınlıktan ve karanlıktan bilmediğimiz âlemleri ve bu âlemlerde bulunan varlıkları yaratır ve onlara ruh vererek istihdam eder. Ruh da Allah’ın “İrade ve Emir âleminden” olduğu için Allah dilediğini yapar ve her şeye gücü yeter. Biz kendilerine ruh verilen bütün varlıklara “ruhani varlık” diyoruz. Bu manada insan da kendisine ruh verilen maddeden yaratılmış “ruhani bir varlık”tır.