Ruhsal zekâ, sınırlı gücünüze değil, sizinle beraber olan “sınırsız güce” dayanmanın yoludur. Ruhsal zekâlarını kötü kullananlar, her defasında çektiklerinin koptuğunu, ürettiklerinin çürüdüğünü, yaptıklarının yıkıldığını göreceklerdir. Einstein "Kontrollü ve bilinçli hayal, bilimden önemlidir” demiştir.
"Bir kurumda yeri doldurulamayan tek sermaye insanların bir bilgi ve yeteneğidir." (Dale CARNEGİE)
Ruhsal zekâ SQ, duygusal zeka EQ, zihinsel zeka IQ olarak ifade edilir. Demişlerdir ki “Aynı mekânı paylaşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.”
Ruhsal zekâ, sınırlı gücünüze değil, sizinle beraber olan “sınırsız güce” dayanmanın yoludur. Ruhsal zekâlarını kötü kullananlar, her defasında çektiklerinin koptuğunu, ürettiklerinin çürüdüğünü, yaptıklarının yıkıldığını göreceklerdir. Ruhsal zekânın “inanma gücü, gerekçe gücü, duygu gücü, ısrar gücü, kanaat gücü, ruhsal etkileşim gücü ve ilâhi irade gücü” gibi bölümleri vardır.
1. İnama Gücü (İman Gücü)
“Başaranlar, önce inandılar, sonra yaptılar; başaramayanlar ise önce yapmayı sonrada inanmayı deniyorlar.” “Başarma ihtimaliniz, başarabileceğinize inandığınız kadardır” denilmiştir. Şüphe inancı öldürür, ruhsal enerjinin fiziki evrene aktığı kapıyı kapatır. Allah, insanın inandığını yaşamasına izin vermiştir. Peygamberimiz (sav) “Eğer Allah’ı hakkıyla tanısaydınız, dualarınızla dağlar yerinden oynardı…” buyurarak bunu ifade etmiştir.
İmanın üç mertebesi vardır. İlmel yakin, aynel yakin, hakkal yakin. Yani bilgi düzeyi, şahit olma düzeyi, içselleştirme düzeyi. İman her an meyve veren ağaç; düşünce ise kök salmaya çalışan bir çekirdektir. Bilgi, düşünce, kanaatlar, inanç. İnancınızı güçlendirmeye devam ederseniz o zaman “yüksek eminlik” düzeyine ulaşırsınız.
İman insanı sonsuz güç ve kutret sahibi olan Allah’a intisap ettirir. İnsan alan, Allah verendir. Verenin hazinesi sonsuz ve gücü de sınırsızdır. İstemesini bilin, O verecektir. Başarı yolunda gücünüze değil, bizimle beraber olan sonsuz güce “tevekkül” ile dayanmalıyız.
“Bir askerin gücünü, arkasındaki ordunun gücü belirler.” Peygamberimiz (sav) “Allah’a kabul edileceğine kesinlikle inanarak dua ediniz, Allah kendisinden gafil ve başkası ile meşgul bir kalbin duasını kabul etmez” buyurarak duada dahi inancın önemini dile getirmiştir. Bu nedenle bilginler “Tereddüt içinde büyük işleri yapacağınıza, emin olarak küçük bir iş yapın. Daha başarılı olursunuz” demişlerdir.
En büyük etkileme inandırmaktır. İnandırmanın en büyük adımı ise inanmaktır.
1.1. İman İnsanı Değiştirir:
“Gerçek güçsüzlük ruhsaldır, güçsüz insan başarılı olamaz.” Endişe ve şüphe başarılarımızla savaşır. Bizi düşünmekten ve girişimden, eylemden alıkoyar. Bir insanın gerçek gücü, dalgın zamandaki gücüdür. Ruh bedeni etkiler. Fizikse değişimi sağlar. Aynı duyguları paylaşan insanlar zamanla birbirlerine benzerler. Uyumlu çiftlerin benzemeleri bundan kaynaklanır.
Bir insanın gücünden ruhunu okursunuz. Pozitif düşünce pozitif eylemi, negatif olumsuz düşünce olumsuz, negatif eylemi sonuç verir. Başaracağına inanan başarır, şüphe eden başarısız olur. Peygamberimiz (sav) “İnsan nasıl inanırsa öyle yaşar, nasıl yaşarsa öyle ölür, nasıl ölürse öyle de dirilir” buyurarak inancın insan hayatına etkisini dile getirmiştir.
Mutluluğa inanmayan, mutlu yaşayamaz. Albert Einstain “Kontrollü ve bilinçli hayal, bilimden önemlidir” demiştir. Bazı düşünürler de “Hayatınız, en güçlü telkinlerinizin yönetimi altında geçecektir” derler.
Bir şeye inanmanın ve inancını güçlendirmenin yolu, ona defalarca söylemektir. Bir şeyi yapmak isteyen önce karar verir, daha sonra onu gerçekleştirmek için her zaman çalışır. Konuşmaları da yapacağı işle ilgili olur. İbadet ve dualardaki tekrarların önemi buradan kaynaklanır. Tekrar eden ayetlerde Kur’an’daki tekrarların önemi vardır… Duygusal yoğunlaşma da bu tekrarların sonucudur. Duygularını kullanarak hayatınızı yeniden ve hızla değiştirebilirsiniz.
İnsanların çok azı gaflet uykusundan, ölümünden önce uyanmayı başarır. Peygamberimiz (sav) “İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar” buyurarak bizi ikaz etmiştir.
Başarının Temel Kuralı: “İsteyebileceğinin en iyisini iste, yağabileceğinin en iyisini yap. Eyleme geç ve sonuçlar için evrenin sahibine teslim ol” Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “İnanıyorsanız üstünsünüz” buyurarak inanan ve inancına göre hareket edenin üstün olacağı müjdesini vermiştir.
Güveni güçlendirmenin yolu, başaranların hikâyelerini okumaktır. Kur’an peygamberlerin kıssalarını niçin tekrar ettiğinin bir hikmeti de budur.
1.2. Aktif Eylem Planı:
1. Engeli kaldır
2. Eylemi geliştir (Israrla tekrarla)
3. Hayal geliştir (Duyguyu yoğunlaştır)
4. Güven üret (Allah’a dayan)
5. Modelleri incele, örnek al.
Duygu Gücü:
Çalışma coşkusunun yakıtı duygularınızdır.
Duygularınız ruuhun elleridir, maddeyi yönlendirir.
Varlığı yokluktan vücut sahasına çıkaran duygusal olan sevgidir. Allah mahlukatına sevgi ile tecelli etti ve eşyayı yarattı.
Resme inanılmaz derinlik ve farklılık katan ressamın ruhudur.
Madde duyguları güçlü insanların elinde şekillenir; emre itaat eden bir askere döner.
Madde vücudun en güçsüz formudur. Enerji yoğunlaşmış bir duygudur. Mutlak vücut Vacibül Vücudun varlığıdır.
Sevgi ruhsal bir güçtür ve maddenin şekillenmesini sağlayan da odur.
Bilgi bir amaç uğruna kullanılırsa işe yarar.
Düşünce güçlendirildikçe eyleme dönüşür.
Düşündüğünüzü uygulamanızın tek nedeni, düşünceyi duygu üretecek kadar yoğunlaştırmanızdır.
Sesi sağlığa dönüştüren duygudur.
Duygusal incelik, daha çok ruhsaldır; zira daha çok duygusaldır.
Başarının sırrı ihlasta, yani içtenliktedir. İstemesini bilmektedir.
Paranla dünyayı alamazsın; ama sevginizle dünya sizin olur.
Duygu üretmeyen düşünce, ruhsal alana erişemez.
Düşünce dünyası dar, duygu dünyası geniştir.
Aynı mekanı ve aynı düşünceyi paylaşan değil, aynı duyguları paylaşanlar bir arada yaşayabilirler.
Duygularımız ruhsal temellerimizi oluşturur.
Başarının sırrı kalp ve akıl beraberliğidir.
Yenilmeyen insan en keskin duygularla direnen insandır.
Heyecan bulaşıcıdır.
“Heyecan, sevgi, şefkat, özveri, dostluk, samimiyet, takdir, affetme, saygı duyma gibi duygular, ruhunuzu güçlendirir”
Hayalleri olanlar uyuşuk ve tembel bekleyemezler.
En başarılı insan ruhuyla bedeni arasında denge kuran insandır.
Duygu dağıldıkça çoğalır, para azalır.
Büyük istekler, büyük heyecanlarla istenen şeylerdir.
Bilmeyince ihtiyaç duymanız, ihtiyacımız yok ise heyecanımız da yoktur.
Israr Gücü
Israrlı düşünmeyen ısrarlı davranamaz.
Başarı = ısrar x eylem
Zihinsel ısrar, devamlı düşünmek demektir.
Başarılarımızı onlar üzerinde düşünerek kazanırız.
Israr uzun süre zamana yaymaktır.
Ekin ekmediğiniz toprakta sadece yaban otları biter.
Üşengeçler ve ihmalkârlar ağır bedel öderler.
Gelecek yılları görmeden karar vermemelisiniz.
Aç mide küçülür; çalışmayan beyin de öyle zayıflar.
Hergün sıfırdan başlarsanız, ömür boyu ilerleyemezsiniz.
Kabuğunu genişlemeyen ağaç kurur. Kabuğundan çıkamayan civciv ölür.
Bilginiz değişirse beyniniz değişir; beyniniz değişirse hayatınız değişir.
Mücadele devam müddetçe yenilgi yoktur.
Geleceği oluşturmaya ne kadar erken başlarsanız, o kadar yol alırsınız. Az gecikmeniz, sizi çok beklemeye mahkûm edebilir.
NASIL ISRAR EDERSİNİZ
Kendinle yarış,
Yalnızca kendisi ile yarışanlar öndedir.
Başkasını bırak, sen kendi işini yap.
Asla vazgeçme,
Allah ısrarla dua edeni sever.
Yapabileceğinizin en iyisini yapmaya çalışın, en iyiyi hiçkimse başaramaz.
Planla ve yap. Asla karar değiştirme.
Sadece önüne bak, tarlanın önüne bakan tırpancı biçemez. Sürece odaklan, sonuca değil.
Az da olsa devamlı yap.
“Allah katında amelleri en hayırlısı ve en sevimlisi
Az da olsa devamlı yapandır.”
İradenizi güçlendirin.
“İradenizi ne kadar çok kullanırsanız
O derece fazla güçlenir.”
İki günü eşit olan ziyandadır.
Kanaat Gücü
Mevcuttan mutlu olmayani Cumhurbaşkanı da olsa mutlu olamaz.
Kanaat, çalışmaya değil, sonucadır.
Çalışmaya kanaat tembelliktir.
“Hiç ölmeyecek gibi çalış, yarın ölecekmiş gibi tedbirli ol!”
Azimli ol! Hırslı olma!
Kanaat orta yolda istikrarlı şekilde ilerlemeyi sağlar.
Hırs tembelliğin öteki ucudur.
Şükür nimetin garantisidir.
Şükür sevgiden kaynaklanır. Sevmediğiniz işi gittikçe daha kötü yaparsınız.
Güzelliği artıran kendi güzelliğine memnun olmaktır.
Kendinle yarış, başkalarını takdir et.
Sonuç ne kadar az olursa olsun, onun için şükredin.
Görevinize odaklanın. Kim ne yaparsa yapsın, ama siz işinizi yapın.
Not: Bu makale Muhammed Bozdağ’ın “Ruhsal Zeka” isimli eserinden özetlenmiştir.