
Peygamberimiz (asm) ne zaman bir topluluğu imanı anlatsa Kur’an okusa Ebu Leheb gelir “Buna inanmayın. Bu benim yeğenim aklını oynatmış” der sonra “Bunun için mi bizi buraya çağırdın, ellerin kurusun / hep zararda olasın.” şeklinde Peygamberimize (asm) beddua ederdi. Bu durum bir gün, bir ay ve bir sene değil, beş sene devam etmiştir. Yüce Allah Adaleti gereği ona layık olanı yapmıştır.
“Ebu Leheb’in elleri kurusun, kurudu da… Ne malı ne de kazandığı ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşe girecektir. Karısı da odun hamalı olarak onunla beraber girecektir. Boynunda da hurma lifinden bir ip olacaktır.” (Tebbet, 111:1-5.)
Bedir Gazvesi’ne katılmayan Ebu Leheb, yerine Âs b. Hişam’ı gönderdi. Bedir’de müşriklerin bozguna uğradığını öğrendikten birkaç gün sonra Mekke’de öldü. Oğulları onun yakalandığı çiçek (adese) hastalığının kendilerine bulaşmasından korktukları için babalarını gömemediler, ancak bir müddet sonra kokmuş olan cesedini ücretle tuttukları bazı kimselere defnettirdiler.
1. Tebbet suresi, Mekke’de ilk inen surelerden biridir. Bu sure nazil olduktan 8 sene sonra Ebu Leheb ölmüştür. Bu 8 sene içinde yalandan da olsa “İman ettim” deseydi Kur’an-ı Kerimin bu haberini yalanlamış olurdu. “Hani iman etmeyecekti. İman etti ya!” derlerdi. Kur’an’ın davasını iptal ederlerdi. Ama iman etmedi. Bu durum Kur’an’ın gaybı, geçmişi ve geleceği bilen Allah tarafından inzal edildiğinin delilidir.
2. Peygamberimiz (asm) “Önce en yakın akrabanı uyar.” (Şuara, 26:214.) ayeti gereği amcası olan Ebu Lehebi defalarca imana davet etti. O ise her defasında peygamberimize (asm) hakaret etti. Hatta Peygamberimizin kızları olan Ümm-ü Gülsüm ve Rukiye’yi oğullarına boşatarak evlerine gönderdi.
3. Peygamberimiz (asm) ne zaman bir topluluğu imanı anlatsa Kur’an okusa Ebu Leheb gelir “Buna inanmayın. Bu benim yeğenim aklını oynatmış” der sonra “Bunun için mi bizi buraya çağırdın, ellerin kurusun / hep zararda olasın.” şeklinde Peygamberimize (asm) beddua ederdi. Bu durum bir gün, bir ay ve bir sene değil, beş sene devam etmiştir. Bunun üzerine yüce Allah “Biz Peygamberi rahmet olarak gönderdik sizi cennete davet ettik. Siz her defasında Resulüme eziyet ve hakaret ettiniz. Beter olun! “Ne halin varsa görün!” manasında onun yaptığı bedduanın aynısını “Ebu Lehebin elleri kurusun, malı ve evladı kendisine fayda vermesin!” manasında bu sureyi inzal etti. Onun malı ve evladı kendisine fayda vermedi. Mezara bile gömemediler. Soyu sopu kesildi. Helak oldu. Bu da Kur’an’ın bir mucizesidir. Tebbet Suresinin iniiş sebebi budur. (Bakınız: Müslim, İman, 348-353.)
4. Bu sure her zaman ve her asırda Ebu Leheb gibi dine ve imana gelmeyen Müslümanlarla alay eden ve Ebu Leheblere benzer insanların olacağını ve onların akıbetlerinin de Ebu Leheb gibi olacağını haber verir. Bunun misalleri çoktur.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, Tebbet Suresi, birçok açıdan kıyamete kadar güzelliğinden zerre kadar kaybetmeyen Kur'an’ın parlak bir mucizesidir.