FELSEFE
18.2.2024 21:14

Yaşama Sanatı

Mehmet Ali Kaya
Mehmet ALİ KAYA
Yaşama Sanatı

Kendinize hakim olunuz. Dargın olduğunuz zamanda veya kırıldığınızda da ilk önce barışan siz olun.Nefsinize ve öfkenize hakim olun.Güler yüzlü, sabırlı ve neşeli olmakla beraber çok mütehammil de olmalısınız. Bazen bir tebessüm, düşmanlığın önünü alır.

HAYATIN FELSEFESİ (Andrea Maurois)

İDARE SANATI

İdare etmek; başkalarını kendine bağlamak değil, kendi kendine hareket edecek bir duruma getirmektir.

İdare etmek, kendini temsil edecek, yorgunluğu paylaşacak yeni idareciler geliştirmek demektir.

Bunun için:

a- Verilen vazifeye ayrıca karışmamak lazım. İstediklerine göre yapsınlar.

b- Her hususta kendini övmemek ve herkesi kendine benzetmeye çalışmamak gerekir.

c- Şahsi kuvvetleri merkezileştirmek değil bu kuvvetleri geliştirecek, canlandıracak yeni ufuklar açmaktır.

d- İstek ve aceleciliklerine gem vurmak lazımdır.

e- Esasla teferruat arasındaki farkı seçmelisin.

Kendinize hakim olunuz.

Dargın olduğunuz zamanda veya kırıldığınızda da ilk önce barışan siz olun.

Nefsinize ve öfkenize hakim olun.

Güler yüzlü, sabırlı ve neşeli olmakla beraber çok mütehammil de olmalısınız.

Bazen bir tebessüm, düşmanlığın önünü alır.

TON SANATI (KONUŞMA):

“En büyük kusurlar birinin kusurunu söylerken yapılır.”

İnsan konuşurken daima yumuşak ve tatlı olmalıdır. Karşısındakini kırmamak, onu daima mutlu etmek için elinden ne gelirse yapmalıdır.

Hatta ona canını feda etmelidir.

Daima karşısındakini kırmayacak tarzda ve tonda konuşmalıdır.

Sihirli kelimelere çok dikkat etmelidir.

Bunun için:

1. Daima düşünerek konuşmalı,

2. Edebi konuşmalı,

3. Durumunu nazara almalı,

4. Kendini onun yerine koymalı,

5. Küçük düşürücü, dalgacı, alaycı olmamalı,

6. Katiyen aldatmamalı, sözünü yerine getirmeli ve kendinizi övmemeli, küçük de düşürmemeli,

7. Çok dikkatli ve ölçülü olmalı,

8. Muhabbeti esas almalı, husumete yer vermemeli,

9. Dedikodu, su-i zan ve içinde iğbirar olmamalı,

10. Daima iyiliğini istemeli,

11. Kendini daima tevazu ile takdim etmeli,

12. Muhataba değer vermeli ve onu övmeli, müdafaa etmeli,

13. Kendinden ancak sorulunca bahsetmeli,

14. Kalp kırmayın, tamiri mümkün olmaz,  

“Kendinize sert davranın, ama muhataplarınıza daima yumuşak olunuz.”

***

“Her serçe kendi şarkısı ile havalanır.”

***

Sevgiden yana varsa bir sözün,

Kopar bir yaprak gibi,

Kalbinde saklama.

Büyük acıların iyiliği için...

Dünya kötülük dolu,

Ortalık geçilmiyor yaradan,

Kalpten taşan bir söz,

Kalbi iyi ediyor bazen...

***

KAİDE

1- Dostça konuşmayı öğreniniz,

2- Teselli edici bir söz, bir insanın acısını hafifletir,

3- Az, öz ve güzel konuş...

Konuşmanı: Duygularınla, duygulu bakışlarınla, tebessüm ve lisan-ı halinle, kalbinle, sevgiyle doyur.

***

İyi bir satranç oyuncusunun sadece kendi taşları ile değil karşısındakinin taşlarını oynatmasını da nazar-ı itibara alır. Ta ki kapana kısılmasın.

Yakınlarını da kendin gibi tanımaya çalış.

Çevreyle ilgilenmeli.

Hodbinlikten vazgeçilmeli.

“Bana ne!” dememeli.

Gözlerimizi, kalbimizi ve zekamızı başka tarafa yöneltmeliyiz.

Tek başına kazanılan zafer her ne kadar göz kamaştırsa da süresizdir, devamlı değildir.

KONUŞMA SANATI

“İnsanlara anlayacakları seviyede konuş.” (Hadis)

KAİDELER

1- Konuşurken kelimeler dinleyiciler nazar-ı itibara alınarak seçilmelidir.

2- Argo kelimeler kullanılmamalıdır.

3- İnsanlara “siz” diye hitap ediniz.

4- Kelimeleri tam telaffuz ediniz.

5- Hecelerdeki vurguları yerinde kullanınız.

6- Kelimelerin son harfine dikkat ediniz ve iyice belirtiniz.

7- Konuşurken uzun cümle yapmayı adet edinmeyiniz.

8- Konuşma esnasında dudaklarınıza tam bir vazife yaptırın.

9- Ağzınızda yemek varken konuşmayınız.

10- Konuşurken el ve kollarınızı kendi haline bırakınız.

11- Muhatabınızın gözlerine bakarak konuşunuz.

12- “Ben, ben” diye kendinizden bahsetmeyiniz ve bu kelimeyi sık sık kullanmayınız.

13- Yerine göre “Af edersiniz”, “Acaba doğru söylüyor muyum?”, “Siz ne dersiniz?” gibi ifadeler kullanınız.

14- Konu seçerken karşınızdakine ait olan konulardan bahsediniz.

15- Karşınızdakinin konuşmasını sabırla dinleyiniz. Eğer hemen yerinde söylenmesi gereken bir husus var ise “Af edersiniz” ile başlayan nazik bir ifade ile araya giriniz.

16- Bol kitap ve dergi okuyunuz. Öğrendiğiniz fıkraları, ata sözlerini bir deftere not ediniz. Güzel şiirler öğreniniz. Fırsat buldukça radyo spikeri gibi bazı parçaları sesli okuyunuz.

17- Çok süratli konuşmayınız. Sesinizin tonunu karşıdakinin rahatlıkla duyabileceği bir tarzda ayarlayanız.

***

KONUŞMA ADABI

1. Doğru konuşmak her şeyden önce doğru düşünmek, yani sağlam bir fikir, sonra da kelimeleri yerinde kullanma sanatıdır.

2. Nezaket kaidelerine uymak.

3. Konuşma gönül kırıcı olmaktan uzak olmalıdır.

4. Ya doğru konuşmalı veya susmalıdır.

5. Bir toplulukta yalnız sorulara cevap vermelidir.

6. Konuşmak isteyince konuşmak, istemeyince konuşmak. (Yani gerekiyorsa konuşmak mühimdir.)

7. Bir fikri en güzel anlatış tarzı onu düzgünce belirtmektir.

8. Konuşurken susmasını, durmasını bilmeli ve yavaş yavaş konuşmalıdır. Konuşmanın açık ve düzgün olmasına “resahat” denir. Akıcı olmasına “selaset” tabir edilir.

DÜŞÜNCE SANATI

“İyi hareket etmek için iyi düşünmeliyiz.” (Pascal)

İyi Düşünme:

İçimizdeki küçük dünya modelinden dışarıdaki hakikat aleminin iktidarımız nispetinde doğru bir aksini çıkartabilmektedir.

Eğer benliğimizin Mikrokosmos’undaki kanunlar, dış alemin Makrokosmos’una aşağı-yukarı uyuyorsa bu iyi düşünmedir.

Düşünce Çeşitleri:

1. Vücut ile düşünme,

2. Kelimelerle düşünme,

3. Eller ile düşünme,  

4. Mantık ve muhakeme...

Yanılmanın Sebepleri:

a- Acelecilik: Bunun çaresi Descartes Metodu’dur. “Acele etmemek” “Biraz düşünmeye zaman ayırmak”tır.

b- Evvelden fikr-i mahsus sahibi olmak: Halbuki “Düşüncelerimizi, en sade şeylerden daha karışık alana doğru gidecek şekilde sıralamalıyız.”

“Güç şeyleri imkan nispetinde parçalara ayırmak.”

“Hiçbir şeyin unutulmadığından emin olmak üzere, her hususta vakıaları tam olarak saymak ve umumi mahiyette gözden geçirmek” başarıya götürür.

(Descartes, Metod Üzerinde Konuşma)

TECRÜBE METODU:

“İcra etmek, istemekten önce gelmelidir.” (Alain)

“Düşünmek kolaydır, icra etmek güçtür; dünyada en güç olan şey, düşüncesine göre icra etmektir.”    

Tefekkür ve fiil:

“Hakiki devlet adamı, memleketi kendinde duyandır.”

“İnsan, bilmediğinde fazlasına muktedirdir. Bilmeden önce inanmak lazımdır.”

OKUMA SANATI

Keyf için yapılan okumalar sıhhidir.

Kötü okuma: Plansız, hayal alemine dalarak karmaşık şeyleri okumak.

Metinlerin tesirinde kalarak bunları tefsir etmezler. Düşüncelerinde bunlara yer vermez ve okudukları kendilerini temsil etmez.

Çalışma okuması: Ana çizgilerini belirttiği bir binayı dimağında kurmak, yahut ona destek olmak için muhtaç olduğu kitapları açar.

1. Elde kalem olduğu halde kitap okur.

2. Kendine bir özet, hülasa hazırlar.

3. Kitabın ön ve arkasına notlar ve sahife numaraları yazmalı ve sahifede önemli yerleri çizmeli.

Okuma Kaideleri:

1- Bir çok muharriri sathi tanımaktan ise birkaç muharriri veya birkaç konuyu iyice tanımanın üstünlüğü açıktır.

2- Bütün şahsiyetlere ve metinlere yer vermek ve cemiyetin büyük tanıdıklarının eserlerini okumak.

3- Ruhumuzun gıdasını iyi seçmektir. Kendimizin muharrirlerine sahip çıkalım.

4- Okurken etrafınızda bir sessizlik meydana getirmeli. Telefona cevap vermek, okumayı yarım kesmek, akıl başka şey ile meşgul iken kitap okuma, sonra ertesi güne bırakmak bunlar iyi okuma değildir.  

Hakiki okuyucu, kendine yalnız geçireceği uzun zamanı hazırlar. Çok sevilen filan muharrire belirli zamanını ayırır.

5- Kendini büyük kitaplara layık hale getirmek.

Okuma sanatı, hayatı kitaplarda tekrar bulmak ve kitaplar sayesinde daha iyi anlama sanatıdır.

Okuma Adabı:

1. Okumak için yer ve zaman gözetmemek. Zira, her an ve zaman, okumanın en güzel yeri ve zamanıdır.

2. Bir anda bir şeyle meşgul olmalı.

3. Dikkatini bir noktaya teksif etmeli. Dikkatini toplayamıyorsa, tekrar etmeli. Bu, dikkati toplar.

4. Plan ve program dahilinde okumalısın.

5. Bugünün  işini yarına bırakmamalısın.

6. Umumi göz gezdirmek, tembel ruhların usulüdür.

7. Zihnen çalışan insanlar yalnız arzu ettikleri şeyleri akıda tutabilirler.

8. Gayri meşru ve lüzumsuz arzularıma mukavemet etmeliyim, muhalefet etmeliyim. Onları hiç düşünmemeliyim.

9. Zihnimi dağıtmamak için gayem dışındaki şeylerle uğraşmamalıyım. Vakit zayi etmemeliyim. Zamanımı işgal eden sohbetlere ve münakaşalara katılmamalıyım. Başkalarının tabi oldukları cereyanlara kendimi kaptırmamalıyım.

10. Gayemde muvaffak olmanın sırrı şudur; maksat ve gayeme uygun şeylerden istifade ve onun dışındaki şeyleri malayani addetmek ve lüzumsuzluğuna inanmaktır.

11. Güzel bir fikri veya şeyi tefekkür ettiğim zaman, kelimeleri düşünmek yerine düşündüğüm şeyleri gayet vazıh bir surette görmek istemeliyim veya ifade ettikleri manaları düşünmeliyim.

12. Zihnen çalışmak, dikkatli olmaktır. Tefekkür etmek, dikkatin bir noktaya teksif ve temerküzünden başka bir şey değildir. Zihni faaliyetin her ikisi de dikkat ister.

13. Şuurlu çalışmalı, düşünerek okumalıdır. Böyle zihni egzersizler, idmanlar, münazaralar yapmalı, zihni inkişaf ettirmelidir. Hafızayı kuvvetlendirmeliyiz.

(Zübeyir Gündüzalp)

HAFIZAYI UYANIK TUTMA VE GÜÇLENDİRME

1- Zihni daima hareketli bulundurmak.

2- Kötü alışkanlıklar, aşırı istekler ve bedeni harap edici şeylerle asla uğraşmamak.

3- Akılda tutmanın şartları:

a) Hıfz edeceğin şeyin önemini kavramak.

b) Onu muhtelif zamanlarda sık sık tekrar etmek.

c) Dikkatini ona teksif etmek.

d) Bir şeyle bir zaman meşgul olmak.

e) Beş branş dışında uğraşmamak.

4- Riyazet (az yemek, az uyumak, az konuşmak):

a) Misvak kullanmak,

b) Kur’an okumak,

c) Harama bakmamak.

5- Hafızayı güçlendirmek için:

a) Tekrar edin ve hafızanıza güvenin.

b) Hatırlamak istediğiniz şeye çok duygu ile katılın.

c) Dikkatli olun, kendinizi verin.

d) Bir işle meşgul olun.

e) Çağrışım yaptırın.

f) İlgilendiğiniz şeyler dikkati toplar.

g) Kavrama yeteneği, mantıki ilgi kurunuz.

h) Hatırlamanız gereken şeyin detaylarını dikkatli bir seçim ve ayrımını yapınız.

ı) Zihninizi ve dikkatinizi akıllıca kullanın.

j) Bir şeyi sevdiğin nispette öğrenebilirsin.

k) Yatınca gözü kapalı canlandırın, tekrar edin.

ÇALIŞMA SANATI

1- Disiplinsiz çalışma olmaz.

a) Çalışmayı öğrenmek,

b) Sağlam bir irade.

2- Öğretmek eğlendirmek değildir.

a) Adam yetiştirmektir.

b) Zahmetsiz öğrenilen, kolay unutulur.

c) Dinlenmek, çalışmamak demek değildir.

3- Öğrencileri imtihan ve denemelere tabi tutmak çok faydalıdır.

a) Yarışmalar tertiplemek.

b) Müsabaka ve münazaralar tertiplemek.

4- Esasların öğretimi öğretimin en büyük ve en mühim olanıdır.

a) Küçük yaşta başlamak.

b) Bir metot ve plan çizmek.

c) Devamlı cehdleri yapmak.

d) Temeli sağlam atmak.

5- Bir çok şeyi öğrenmekten ise birkaç şeyi öğrenmek daha iyidir.

a) Öğretimin hedefi teknikçi yetiştirmek değil, iyi kafalar yetiştirmektir.

ÇALIŞMAK

“Ruh, zevkini fiilde bulur." (Shevey)

Çalışmak: Bir işi meydana getirmek için zahmete katlanmak demektir. Zahmete katlanmadan da çalışmak mümkündür.

Çalışmak: Tabiatın ortaya koyduğu malzemeye ve mevcutlara, bunları daha faydalı, yahut daha güzel yapacak şekil ve yer değiştirmeleri yapmaktır. Çalışmak aynı zamanda bu değişmelerin kanunlarını hazırlamak veya idare etmek demektir.

Kaideleri:

1- Yapılması mümkün olan işler arasında bir seçme yapmak. Zira: “Her şeyi yapmak isteyen hiçbir şeyi yapamaz.”

a) Bir meslek seçiniz.

b) Seçilen mesleğe sadık kalmak için vakit vakit bir çalışma planı kaleme alınız. Bu planda uzak gayelerle yakın hedefler tespit edilir.

Birkaç ay ve yıl sonra bu planları gözden geçirince kuvvetlerimiz ve hudutlarımız dahilinde bir fikir edinmiş oluruz.

c) Plana giren maddeler içerisinde ilk gayreti belirleyen unsurların ayrılması lazımdır.

d) Dikkatini, bütün şıklarını seçtiğin planın hedefine yöneltmelisin.

“Yaptığın şeyi, bütün varlığın ile yap” Vücudun ve ruhun ona yönelmiş olsun, işini bitirene kadar bir başka hedefe geçmemelisin.

2- Muvaffakiyetin, mümkün olduğuna inanmalıdır.

Varılacak bir hedef seçmelidir, varılmayacak bir hedef seçmek hem boş, hem tehlikelidir. Goethe, genç şairlere büyük destanlar yerine küçük küçük şiirler yazmalarını tavsiye ederdi.

3- Çalışma, bir disiplin altında olmalıdır.

Çok kimseleri zamanın kısalığından şikayet ederler. Halbuki, Gazali gibi bir İslam alimi, her gün çok az çalışmakla bu kadar velüd birisi olmuştur.

Bir masanın başına oturmak yetmez;

a) Kendini dış alemden çekmelisin.

b) Ara sıra fasılalı bir eser, o fasılanın izini taşır.

c) Vakit nakittir.

d) Zamanı sadece kendi sahanda hasretmeli. Konunla ilgili olmayan şeylere vakit harcamamalısın.

4- Duyarlık disiplini:

a) Boş veya mübalağalı heyecanların bizi mesaimizden ayırmasına fırsat vermemek.

b) Bazı ehemmiyetli şeylere, her şeyini feda etmek.

5-Büyük mesai adamlarının hepsi, yahut çoğu, vakit vakit inzivaya çekilmeyi bilenlerdir.

ÇALIŞMANIN YARDIMCILARI

Büyük adamlar yardımcılar için:

a) Arzu ve tevazu: (İçin için mütevazi olmalı.)

b) Heyecanlık: (Yapacağın işe ve yapılanlara...)

c) Sadakat: (Başladığın görevde ve işte...)

d) Cesaret: (Yanlışları söylemede ve plan yapmada.. )

e) Müşterek mesai... (Disiplinsiz müşterek mesai olmaz.)

f) Yumuşaklık (=Hilm):  Başkalarının şifrevari emirlerini anlamak ve uygulamak.

g) Sır saklamak.

h) Tesirlilik.

“Küçük kitapların seli altında boğulmayalım. Bir insan, bir nesil aldanır ama, beşer aldanmaz. Asırların yaptığı seçmeye güvenelim.” (Andra Maurois)

ÇALIŞMA KLAVUZU

A- Hangi saatlerde daha verimli çalışabiliriz?

B- Dikkatinizi dağıtmadan kaç saat rahat çalışabiliriz?

1- Zaman ayarlaması yaparken  şu noktalara dikkat et:

a) Çalışma saatlerinde radyo ve televizyon dinlediğiniz saatler ile çatışmamalı.

b) Zor bulduğunuz konuları en iyi çalışabileceğiniz saatlere koyunuz.

c) Çalışma aralarına mutlaka dinlendirici bir teneffüs koyunuz.

d) Uykudan fedakarlık etmeyiniz.

e) Yakın çevrenin boş zamanlarının sizin çalışma saatlerinize etkisi olmasın.

f) Çalışma programını çok önemli bir sebep yokken aksatmayınız.

2- Çalışma yeriniz müsait olmalı.

3- Planlı çalışma alışkanlığı edinmelisiniz.

***

Çalışmalarınıza Direktif Veren Esaslar:

1- Kaideye sadık kalmak.

2- Arkadaşlarımıza inanmak, güvenmek.

3- Kendimizi yetiştirmek.

4- His ve heyecanlara hakim olmak.

5- Yenileni ezmemek.

6- Kazancına mağrur olmak.

7- Kusuru kendinde bilmek.

8- Azim ve ümitli olmak...

***

Kendini mesleği ile mezc etmiş bir insan çalışmadan geri kaldığı anda hayatın da durduğunu sanır.

Hiçbir ağaç kümesi ve ot demeti yoktur ki, kendine mahsus bir sergüzeşti olmasın, bir şeyi hatırlatmasın. Her şey yeni şeyleri ve geçmişi hatırlatır.

İş, sıkıntıyı, fenalığı ve ihtiyaç duygusunu uzaklaştırır.

Fertler için doğru olan şeyler milletler için de doğrudur.

DİNLENME SANATI

Yorgun ve dinlenmeye muhtaç olan kimse hiç faydalı bir iş yapamaz. Böyle bir zamanda prensiplere riayet de bir netice vermez. Bu prensiplerinizin tatbiki için vücudumuza ve tefekkürümüze hakim olmalıyız.

***

“YAŞANMAYAN ŞEY SENİN DEĞİLDİR”

***

Kaideleri:

1- Uyumak için uyumanın mümkün olduğuna inanmalı.

2- Uyurken varlığını hissetmemeli, adeta kendini unutmalısın.

3- Uyku sükunla beklenmeli, tüm düşünceleri atmalısın.

4- Uykusuzluğa önem vermemelisin.

5- Kaylule yapmalısın.

ZAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

1-Dinlendirici Çalışma:

Bazıları için yorucu olan çalışma, başkaları için dinlendirmeye vesiledir. Bahçıvanlık, balıkçılık, v.s. gibi...

Psikolojik Sebep: Mecburiyet hissetmeden yapılan iş, mecburiyetin getirdiği yorgunluktan kurtuluyor. “Severek yapılan iş insanı yormaz.”

2- Oyun:

Çeşitli oyunlar, kendi istekleriyle kabul ettikleri bir takım indi kaidelere tabi olmaktır.

Medeniyet, insanlar tarafından bir takım müşterek sözleşmelerin kabul edilmesinden başka bir şey değildir.

3- Temaşa:

İnsanlara ait hiçbir şey bizlere yabancı değildir.

Sinema ve radyo az kullanıldıkları taktirde dinlendirmek şeklinde, ruhu yeni faaliyetlere hazırlayan ilaçlardır. Fazla miktarda kullanıldıkları takdirde ruhu uyuştururlar. (Tiryaki ve müptela ederler.)

4- Okuma ve Seyahat:

Seyahat bizi meşguliyetimizden ayırdığı için dinlendiricidir.

İnsanın her vakit yenilik banyosuna ihtiyacı vardır.

Seyahate kısa çıkmak gerekir.

Fertler için doğru olan şey, milletler için de doğrudur.

***

ÇOK ÇALIŞ, AZ YORUL

1- İyi dinlenme çok uyuma değildir. Aklen, fikren, ruhen dinlenmedir.

2- Küçük tedirginlikler de büyükleri kadar sizi yorar.

3- Ayaklarınızı dinlenmek için kaldırın.

4- Akşam yorgun verdiğiniz kararlara güvenmeyin.

5- İsraf da sizi yorar.

6- Erken yat, erken kalk.

7- Ayakta durmak, yürümekten daha yorucudur.

8- İşlerinizin önce zorunu yapınız. (Bazen kolayını)

İDARE VE KUMANDA SANATI

İnsanların bir işe teşebbüs edip, onu iyi bir şekilde sona erdirebilmesi için hepsine ait faaliyetlerin, içlerinden biri tarafından her an aynı tarafa yöneltilmesi ile mümkündür.

Herkesin kumanda hususunda eşitliği tasavvur edilemez. Öyle ise, Lidersiz bir cemiyet de tasavvur edilemez.

Liderin vazifesi kontrolcülük olmalı.

1- Liderliğe layık olduğunun temsil edilebilmesi.

a) Güzel söz söylemesi,

b) Hoş görünmesi gerekir.

2- Lider örnek olmalı.

a) Kendine güvenecek,

b) Sorumluluk yüklenecek,

c) Kendisinden yüksek mevkidekilerin sevgisini kazanmalı.

VASIFLARI (=KARAKTERLERİ)

1- İrade: “Sebat her şeyin üstündedir.” (Napolyon)

Kararsızlık ve mütemerridlik kadar hiçbir şey maiyetindeki ümitsizliğe düşürtmez.

2- Manevi cesaret.

3- İşine ve mesleğine olan aşkı.

4- Sabırlılık ve sebat.

5- Sır saklaması.

“İşin ruhu sırdır” (Richeliea)

“Ancak söylenmesi lazım olanı, söylemesi icap edene ve icap ettiği zaman söylemeli”

“Susmak kadar otoriteyi sağlayan bir şey yoktur. Söylemek: Fikri sulandırmak, içten ateşi harice yayıp körüklemek, körletmek, iş toplamayı ve tekasüf etmeyi gerektirdiği zaman, kendi kendine dağıtmak demektir.”  (Albay De Gaulle)

6- Cesaret ve Sağlık:

“Aklın iyi çalışması, işlemesi vücut muvazenesine bağlıdır.”

ZEKASI

1- Umumi kültür.

“Karaktere, sağduyuya ve bilgiye sahip olan insan, kumanda edilebilir.”

2- Sade olmalıdır. (Sade yaşamalıdır)

Tecrübe ile elde ettiği ve fiil ile sağlamlaştırdığı birkaç fikri olmalıdır.

3- Hüsn-ü kabul edici  olmalıdır. Çok dinlemeli, az söylemelidir.

4- Sürat-ı intikale sahip ve süratli olmaktır. Her fiilde zaman önemli, esas unsurdur.

Bir lider, çabuk düşünür ve etrafına çabuk iş yapan adamlar toplar.

5- Gelenek ve görenekleri, örf ve adetleri de hesaba katmalıdır.

KUMANDA ETMESİ

  Bir lider, insanlarla üç tarzda temasa geçer.

1- Emirler:

a) Açık olmalı: Zira, “İnsanların budalalığına ve talihin fena cilvelerine hudut yoktur.”

b) Kesin olmalı: Te’vile ihtimali olmamalı.

2- Aldığı raporlar,

3- Yaptığı teftişler.

Talihin hamlelerini karşılamaya çalışan ve planın zayıf noktalarını anlayan, anlayışsızlığa karşı önceden takviye eden şart, muvaffakiyete daha çabuk varır.

Maiyetine seçtiği insanları iyi tanımalıdır.

İstenen şey, söylemek değil, icra etmektir. Cesur bir adam, zahiren güç gibi görünen bazı işleri hakikatte mümkün olduğunu bilir, bilmelidir.

“Hürriyet, insanın tabii ve kendisinden ayrılamaz bir hakkı değildir. Bu, şayan-ı temenni olan, fakat güç fethedilen ve her gün yeniden fethedilmesi lazım gelen bir şeydir.”

(Andre Mourois)

İdareye Katlanmanın Zevki:

“İnsan yaradılışta bencil ve kibirli olduğu için, nefsinde ihtiyaç duymadıkça bir başkasının neden ona kumanda etmesi lazım geldiğini kendiliğinden anlayamıyor.

Ancak her zaman aklına gelmeyen bazı hadiselerdir ki, kumanda eden birisi olmadıkça bizzat kendinin, en kuvvetliye şikar olacağını düşünmek imkanı veriyor, ve işte bu sayede, insan kendi canını ve rahatını sevdiği derecede itaat etmeyi de sevmeye başlıyor.”

(XIV Louis)

Youtube Kanalıma Abone Olun!

Düzenli olarak paylaştığımız videoları kaçırmayın.

Abone Ol